20110101

* Kışın eklem ağrıları artıyor!

Kışın eklem ağrıları artıyor!

Mevsim geçişlerinin vücudumuzu nasıl etkilediğini hepimiz az ya da çok biliriz. Özellikle yaz aylarından kışa geçişte ya da kış aylarından bahara geçişte vücudumuzun yeni sıcaklıklara adapte olmaya çalışırken yaşadığımız sıkıntılar herkesçe malumdur.
Bahar yorgunluğu dediğimiz sıkıntılar en bilinenlerden biridir. Benzer sıkıntıları kışa girdiğimiz şu dönemlerde de oldukça sık yaşamaktayız.
Havaların soğuması ile birlikte özellikle nezle, grip soğuk algınlığı gibi hastalıklara yakalanma oranları artarken diğer yandan soğuk havayı hiç sevmeyen eklem hastalıkları da kendisini daha fazla hissettirmeye başlar. Bu çerçevede özellikle dizlerimizde, omuzlarımızda, kalça bölgelerimizde var olan ağrıları daha yoğun ve şiddetli hissetmeye başlarız. Hatta bilinen herhangi bir eklem rahatsızlığımız olmasa bile soğuklarda benzer ağrıları yaşamamız sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.
Eklem sağlığımızı korumak ve devam ettirmek hayat kalitemiz açısından son derece büyük önem taşımaktadır. Zira eklemlerde meydana gelen sorunlar hareket kabiliyetimizde ciddi azalmalara neden olabilmekte ve hayat kalitemizi önemli ölçüde düşürebilmektedir.
Kilolu olanlar, belli bir yaşın üstünde olanlar, kadınlar, spor yapanlar eklem sağlığı açısından önemli risk gruplarıdır. Çünkü yaş ilerledikçe eklemler arasında kayganlığı sağlayarak hareketi kolaylaştıran eklem arası sıvı (sinoviyal sıvı)  üretimi azalmaktadır. Bu hem vücuttaki su miktarının azalmasına hem de bu sıvıyı oluşturan glukozamin, kondroitin gibi hammaddelerin azalmasına bağlı olarak meydana gelmektedir. Kilolu kişilerde ise eklemlere binen yükün artmasına bağlı olarak sürtünmeler artmakta ve kıkırdak harabiyetleri oluşmaktadır. Keza spor da kıkırdak harabiyetlerini tetikleyen ve sürtünmeyi artıran diğer önemli bir unsurdur. Bu nedenle özellikle eklem arası sıvının miktarının ve kalitesinin korunması hem koruyucu olarak hem de tedavi edici olarak hayat kalitemizin artırılmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Glukozamin ve kondroitin eklem sağlığı dendiğinde ilk akla gelen, en ucuz ve etkin maddler olarak karşımıza çıkmaktadır. Glukozamin ile yapılan çalışmalar; kıkırdak elastikiyetini desteklediği, kıkırdağın parçalanmasına yol açan enzimlerin faaliyetini önlediği, eklemde su tutumunu arttırdığı, yeni kıkırdak üretimine faydalı olduğunu bizlere göstermiştir. Glukozamin’in vücuttaki kıkırdağın güçlü ve sağlam durmasına yardım eden doğal bir madde olduğu bilinmektedir. Yaşlanma seyrinde ortaya çıkan özellikle diz, kalça, el ve ayak eklemlerinde kıkırdak yıkımına yol açan romatizma tipinde -osteoartrit- glukozamin’in kıkırdağın tekrar oluşmasına destek olduğuna dair bazı araştırma sonuçları vardır. Ayrıca glukozamin ve kondroitin eklem arasındaki sıvının üretimini de artırarak eklemdeki sürtünmeyi azaltmakta ve problemin nedenlerinin de ortadan kaldırılmasında yardımcı olmaktadır.
Eklem ağrılarını glukozamin ve kondroitin takviyesiyle yenin!

New England Journal of Medicine dergisinin 23. sayısında yayımlanan bir çalışma, orta ve şiddetli derecede osteoartriti olan kişilerde glukozamin ve kondroitin kombinasyonun belirgin derecede ağrıyı azaltmada etkili olduğu göstermiştir.
5 yıl boyunca süren çalışmada ağrılı diz osteoartriti olan yaklaşık 1600 kişiye 24 hafta boyunca rastgele plasebo, selekoksib, glukozamin sülfat, kondroitin sülfat ya da glukozamin kondroitinin kombinasyonu verilmiştir.
Çalışmaya katılan 1583 kişiden %78’ inde hafif diz ağrısı, geriye kalan %22’sinde ise ortadan şiddetliye kadar giden diz ağrısı bulunmaktadır. Orta-şiddetli diz ağrısı olana grupta glukozamin kondroitin kombinasyonu ağrıyı azaltmada %79 etkili olurken, plasebo alanlarda ise %54 olarak kalmıştır.
Çalışmayı yürütenler, osteoartrit tedavisinin kapsamlı bir tedavi olduğunu, besin takviyeleri almanın yanı sıra doğru beslenme, düzenli egzersiz, kilo kontrolünün de son derece önemli olduğunu dile getirmişlerdir.
Romatizmada ağrıları azaltmak ve hayat kalitesini artırmak amaçlı olarak kullanılan ve glukozamin ve kondroitinin etkinliğini artırdığı bilinen popüler maddelerden biri de MSM (metilsulfonilmetan)dir. İçeriğinde bulunan sülfür sayesinde özellikle bağ dokularının korunmasında son derece önem taşır. eklemlerde hareket kabiliyetini arttırır, şişkinliği ve sıvı kaybını azaltır. Artirite bağlı ağrıyı azaltır, dolaşımı düzenler ve kıkırdak dejenerasyonunu engeller.
Bütün bunlara ilaveten yapılan çalışmalar balık yağının da eklem sağlığında önemli maddelerden biri olduğunu göstermiştir. Enflamasyonun (iltihabın) azaltılmasında rol alan omega 3 içerikli balık yağı da glukozamine ve kondroitine ilaveten destekleyici olarak rol oynamaktadır.
Yine son yıllarda Boswellia adlı bitki üzerine yapılan çalışmalarda içerisinde bulunan ve Boswellik asit adı verilen maddenin enflamasyonun giderilmesinde son derece başarılı olduğu ve romatizmalar da dahil olmak üzere pek çok enflamasyonlu durumda iltihabın giderilmesinde çok önemli rol oynadığı gözlenmiştir. Boswellik asitin en önemli özelliklerinden birisi ise iltihabı giderirken mide üzerine olumsuz bir etki yapmamasıdır. Zira piyasada bilinen antienflamatuarların (iltihap gidericiler) hemen tamamında mide üzerine yan etkiler gözlenebilmektedir.
Bu maddelerin bir arada kullanıldığı formülasyonların birbirlerinin etkilerini artırarak sinerjik bir etkileşim içinde olduğu ve tedavi ya da ağrının giderilmesinde çok daha güçlü bir destek oluşturdukları gözlenmiştir.
Hepinize sağlıklı bir hayat dilerim.





http://kisiselbakim.milliyet.com.tr/kisin-eklem-agrilari-artiyor-/ecz-bilge-karatas/kisiselbakim/vimjoyazardetay/29.12.2010/1332517/default.htm?ref=haberici



Eklem dokusunu yenileyen benzersiz formül ile ağrılara veda edebilirsiniz!


Feridun Kunak'tan Kireçlenme ve Eklem Ağrıları için Masaj Yağı

Karanfil yağı
Kekik yağı
Susam yağı
Pelesenk yağı
Biberiye yağı
Çörekotu yağı
Papatya yağı
Limon Yağı
Nane yağı


Eşit miktarlardaki malzemeyi  bir kapta karıştırarak kireçlenme olan eklem yerlerinize sürün.Ağrılar geçene kadar her gün uygulayın...

No comments:

Post a Comment